31 Ocak 2011 Pazartesi

unuttuğum şeyler

İş yeri üçüncü kat. Evimde, kanepenin ne tarafa doğru duracağını bile kendi kendime karar verdiğim odamda bir buçuk yıldır yakalayamadığım bir ruh hali içindeyim şu an. Uzun zamandır hissetmediğim kadar özgür hissediyorum bu oturduğum takriben 2 metre karelik alanda. Umarım önümdeki kahve makinasının daimi gürültüsünün bu durumumla ilgisi yoktur.

Her zamanki gibi hayat, ölüm, varoluş vb. konuların beynimden geçişini otoban kenarında oturan birisi edasıyla seyrederken bilincim otostop yapmış olacak ki bir anda kendimi geriye doğru giden yol çizgilerini seyreden yolcu edasında buldum. Şu sıralar Eda diye birini tanımıyorum bu arada. Bunu doğrulamak için facebook'ta 'eda' yazıp çıkan isimlere baktım, evet yok. Telefonumda iki tane Eda var ama kim olduklarını hatırlamıyorum. Varoluş kaygımın, tanıdığım insanların cep telefonu ve facebook listeleriyle sınırlı olmadıklarını kanıtlama kaygısı ile kendini gerçekleştirmesini okudunuz iki cümle önce. Bahsedeceğim şeylere dair emin olduğum tek şey, yazının devamında neler olacağından, okumaya baştan başlayıp cümle sıralamasına sadık kalan bir okur kadar bile emin olmadığım.

Yeni paragrafa nasıl başlayacağımı bulamadım ama bir şeye çok üzülüyorum; unuttuğum ya da kaybettiğim şeylere. İkisi birbirine çok benziyor gibi geliyor bazen, ya da birbirinin sebebi ve sonucu olabilirmiş gibi... Kaybettiğim şeyleri unutabilirim mesela; kaybettiğim tırnak makasının varlığını sürekli düşünmezsem onu unutabilirim. Unuttuğum şeyleri de kaybetmiş olabilir miyim? Mesela bir zamanlar dünyanın dönüş hızını biliyor ve şaşırıyordum. Şimdi unuttum. İşte bu bana o bilgiyi kaybetmişim gibi geliyor. Unuttukça daha az şaşırıyorum ayrıca. Daha da kötüsü, şaşıracak yeni şeyler bulmak güçleşiyor.

Şimdi bu unuttuğum ve kaybettiğim şeylere üzülmemin benim ölüm korkumla ne kadar ilgisi var onu bulmam lazım. Onları unuttukça ve kaybettikçe evren nezdinde ve varoluş içinde aslında unutulan ve kaybolanın ben olduğum gerçeğiyle mi yüzyüze geldim acaba? Beni var eden bildiklerim, sevdiklerim ve sahip olduklarımsa, onlar kaybolup unutulunca otomatikman ben de unutulmuş ve kaybolmuş oluyorum yani öyle mi?

Kötüymüş.