9 Mart 2009 Pazartesi

vay canına saat üç olmuş

aslında saat üç olmamış ama bitirdiğimde üç olur herhalde. hatta saat üç olmasa bile yazmayalı iki yıl olmuş. işte şimdi gerçekten vay canına. iki yıl boyunca ne yaptım acaba ben? aslında iki yıl da geçmiş olamaz çünkü üniversite son sınıf demişim; zaten okul biteli de bir yıl olmamış. demek ki bir yıl boyunca ne yaptım ben acaba-ymış doğrusu. 2007 - 2009 arasında iki yıl olduğundan geriye kalan kayıp bir yılın akıbetini araştırmak dahi istemiyorum

göz yormamak amacıyla paragraf atladım, yeni bir konuya geçmiş değilim henüz. hatta bir konuya girmiş dahi değilim ama şimdiden 95 kelime oldu. -salladım saymaya kalkmayın. hazır ısınmışken içinden geçtiğim zamanlar boyunca kavramları tanımlayışım ya da yorumlayışım nasıl değişmiş bir göz atabilmek isterdim ama yarın hayatımı teslim etmem gereken bir işim olduğunu farkettiren göz ağrısı şeklindeki uyarı sistemi devreye girdi. evet senaryo eksiklikleriyle boğuşan ve finali tatmin etmeyen bir film gibi oldu ama zaten ben de yeni moda tv dizisi taktiği kullanıyordum. Bölüm boyunca hiçbir şey anlatmadım ama herkes bir sonraki bölümü merakla bekliyor. bir sonraki yazıya previously on blah blah diye başlayabilecek olmanın dayanılmaz hafifliği diye buna denir.

to be continued...

*bi dakka, blogger'ın saati yanlış, bugün günlerden salı dostum, saat sabahın 3'ü...

1 yorum:

İbrahim Cemre dedi ki...

iğrenç herif... okuyup okuyup sonra "ha ha bi bok demedim ama yine de okundum" küstahlığına girmenin sebebi ne? :D